PAYLAŞ 

Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen kamuya açık alanda içki yasağının uygulanması tartışmaları sürüyor. Kordon İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı’nın yasak uygulamasına destek açıklamasına ardından İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz’dan tepki geldi. Başkan Yılmaz, “Yakın zamanda alışverişten  çıkarken çantamızı kontrol edecekler. Akıllarından çok şey geçiyor ama akıllarından bile geçirmesinler. Her türlü tepkimizi gösteririz” dedi.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ-İstanbul Valiliği ilgili birimlere bir yazı göndererek açık deniz ve sahil kenarlarında, plaj, park, piknik ve mesire alanlarında alkollü içki satışı ve tüketiminin engellenmesi talimatı vermişti. Kordon İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı ise Kordon’da asayişin sağlanması için bu yasağın uygulanması gerektiğini savunmuştu. Başkan Şanlı’nın açıklamalarında İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz’dan tepki geldi.

-ÖMÜR ŞANLI NE DEMİŞTİ?

HER YERDE TEPKİMİZİ GÖSTERECEĞİZ
Egedesonsöz’e konuşan Başkan Yılmaz, İzmir’de de böyle bir talimat verildiği takdirde tepkilerini göstereceklerini ifade ederek, “kişilere karşı işlenen bir hak ihlalinden bahsetmiyoruz. Yurttaşın kendi hakkıyla ilgili ihlalden bahsediyoruz. Vatandaşın yaşam tarzına müdahale edilen bir durum bu… Bu yasağı yaygınlaştırmaya çalışacaklar ve bu olumsuz bir durum. İzmir için böyle bir talimat verildiği takdirde gerek alanlarda gerekse sosyal medyada da tepkimizi göstereceğiz” dedi.

YAKIN BİR ZAMANDA ALIŞVERİŞTEN ÇIKARKEN ÇANTAMIZDA NE OLDUĞUNU KONTROL ETMEK İSTEYECEKLER
Başkan Yılmaz, Kordon İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı’nın ifadelerini hedef alarak şunları söyledi:

“Akıllarından çok şey geçiyor ama akıllarından bile geçirmesinler. Yakın bir zamanda alışverişten çıkarken çantamızda ne olduğunu kontrol etmek isteyecekler. Bu kadar ileri gideceklerini tahmin ediyorum. Başkaca A,B,C planları da vardır. Avrupa’nın örneklerini uygulamak istiyorlarsa hukukun üstünlüğü ve demokrasiye baksınlar. Avrupa’da açık alanda içki yasağının olduğu doğru değil. Barolar, sosyal demokratik laik ilkelere uyun diyor. Avrupa’nın demokrasi standartlarına uygun bir yaşam tesis edin. İnsanların yaşam hakkını sağlayacak bir ücret verin diyor. İlgili makamlar bunlar için ne diyorlar peki? Bunları sormak gerek. Kadın cinayetleri artarken, tarikat- cemaat evlerinde çocuklar istismar edilirken barolar bas bas bağırıyor. Bu yaşananlar için ilgili idareler ne diyor? Avrupa ne diyor? Avrupa’nın işine gelen kanunlarını alıyorlar. Avrupa’da demokrasi yükselirken bizde de geriye giderken neden bir laf söylenmiyor? Bu düşünceyi paylaşanlara sormak lazım.Vatandaşın yaşam tarzına müdahaleye kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur.Olmamalı. Biz mücadelemize devam edeceğiz”