Ege'de Sonsöz
Başkan Mutlu, 100 gününü Egedesonsöz'e anlattı: Heyecanlıyız, mutluyuz!
Yerel Yönetimler
27 Temmuz 2024 Cumartesi 10:32

Başkan Mutlu, 100 gününü Egedesonsöz'e anlattı: Heyecanlıyız, mutluyuz!

Başkan Mutlu, 100 gününü Egedesonsöz'e anlattı: Heyecanlıyız, mutluyuz!
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Eyyam-ı bahur geliyor: İzmir kavrulacak!
Güncel
27 Temmuz 2024 Cumartesi 15:44

Eyyam-ı bahur geliyor: İzmir kavrulacak!

İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, ağustos ayının başında eyyam-ı bahur sıcaklarının etkili olacağını belirterek, "Bu yıl, bu dönemin sıcak fakat Doğu Akdeniz'de yaşanacak bir alçak basıncın etkisiyle kısmen yağışlı geçme olasılığı yüksek." dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Uzmanı Tağıl, AA muhabirine, Türkiye'nin dünya genelinde en hızlı ısınan ve iklim krizinin en şiddetli yaşandığı bölgelerden birinde bulunduğunu söyledi.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün verilerine göre, Türkiye'de son 13 aydır Ege Bölgesi başta olmak üzere birçok bölgede sıcaklık rekorları kırıldığını hatırlatan Tağıl, özellikle geçen yılın haziran ayından itibaren dikkati çeken sıcaklık artışlarının son dönemde bazı bölgelerde mevsim normallerinin 10 derece üzerine çıktığını aktardı.

Ülke genelinde kuraklık en şiddetli seviyeye ulaşmış durumda
Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, 22 Temmuz'da küresel ortalama yüzey sıcaklığının 17,15 dereceyle rekor kırdığını anımsatan Tağıl, "Daha önceki rekor, 16,8 dereceyle ile 12 Ağustos 2016'da kaydedilmişti. Türkiye'de yeterli yağış alamayan bölgeler, yüksek sıcaklıklarla kuraklık alarmı veriyor. Ülke genelinde kuraklık en şiddetli seviyeye ulaşmış durumda." dedi.

Şermin Tağıl, yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerini tanımlayan eyyam-ı bahurun 31 Temmuz-7 Ağustos tarihleri arasında yaşanacağını ifade ederek şunları kaydetti:

"Temmuz sonunda kısmen rahatlayan ülkemiz ağustosun ilk haftasında eyyam-ı bahur döneminde sıcak hava dalgası etkisi altında kalacak. Bu yıl, bu dönemin sıcak fakat Doğu Akdeniz'de yaşanacak bir alçak basıncın etkisiyle kısmen yağışlı geçme olasılığı yüksek. Bu kavurucu sıcaklıklar ve kuvvetli rüzgarlar, orman yangınlarını kaçınılmaz hale getiriyor. Diğer yandan, şiddetli sağanak yağışlar bu yazın başında öngörüldüğü gibi etkili oldu ve olmaya devam ediyor. Türkiye'de hava koşullarında yaşanan bu aşırılıkların en önemli nedenlerinden biri, son 13 aydır mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar yaşanması ve atmosferin buna bağlı olarak nem tutma kapasitesinin artması. Isınan yeryüzü, termal konveksiyonları kolaylaştırarak yağmur bulutlarının oluşmasına ve yağışın düşmesine neden oluyor. Ülkemize kuzeybatıdan ve kuzeyden giren daha serin hava kütlesi ile sıcak hava kütlesinin karşılaşması, nemli havanın soğumasına ve yağmur, dolu veya sağanak şeklinde yağışlara yol açıyor."

Bu durumun sadece Türkiye için değil, tüm Akdeniz Havzası için benzer şekilde gerçekleştiğini vurgulayan Tağıl, iklim krizinin etkilerini azaltmak ve adaptasyon stratejileri geliştirmenin her zamankinden daha büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Kooperatif durdu, inşaat durmadı!
Yerel Yönetimler
27 Temmuz 2024 Cumartesi 09:02

Kooperatif durdu, inşaat durmadı!

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında ortaya konan “kooperatif modeli” ile ilgili tartışmalar sürüyor. İZBETON’un süresinde tamamlanmayan inşaatlarla ilgili kooperatiflere sözleşme feshi yazısı göndermesi sonrası kooperatiflerin geleceği merak konusu… Diğer yandan kentsel dönüşüm alanlarında inşaat faaliyetleri yoğun bir şekilde sürüyor.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ –  Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından ‘yeni bir dönüşüm mümkün’ sloganı ile İZBETON’a devredilen alanların kooperatiflere devredilerek kentsel dönüşüm ihalelerine girme ve konut yapma görevi verilmesi kentte tartışmalara neden olmuştu.

Geçtiğimiz günlerde ise İZBETON, süresinde tamamlanmayan inşaatlarla ilgili kooperatiflere sözleşme feshi yazısı yolladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay konuyla ilgili açıklamasında “Bakanlığın bize yazdığı yazılar, halihazırda kurumumuzda bu konu ile ilgili bir müfettiş var. O müfettişin    uyarıları, Sayıştay'ın eleştirileri ve düzeltmemizi istediği konular arasında yer alıyor bu konu. Bizim kendi kendimize verdiğimiz bir karar değil, bize verilen bir talimat bu. Hükümetin de üst kurumlarımızın da sözleşmeleri sonlandırın diye kesin talimatı var. Böyle bir şey yapmak durumunda kaldık. Bunu yapmaktan mutlu değiliz, bu bilinsin. Kendi keyfi kararımızla yapmıyoruz. Diğer taraftan kooperatif yönetimleriyle yaptığım toplantıda; bundan sonraki süreçte hiçbir şeyi ortada bırakmayacağımızı söyledik. Kendimiz sorumluluğu alacağız, kooperatif yönetimlerini de birlikte hareket etmeye davet ettik. Beraberce sorumluluğu almaya devam edelim, en kısa zamanda konutları yapıp vatandaşlara teslim edelim dedim. Kooperatif dışlama, bundan sonra onlarla çalışmayacağız gibi bir tavır değil bu” şeklinde konuşmuştu.

Diğer yandan dönüşüm modelinin merkez üssü olan Örnekköy Kentsel Dönüşüm Alanı’nda inşaat çalışmaları sürüyor. Bazı binalarda kaba inşaat biterken inşaat içlerinde de yoğun bir çalışma sürdüğü görüldü.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sir alex ferguson
 27 Temmuz 2024 Cumartesi 15:43
mağdur olacaklar kaçarı yok gibi
 HEDİYE AKSU
 27 Temmuz 2024 Cumartesi 11:44
BENDE ÖRNEKKÖY KOPERATİF ÜYESİYİM SAYN İBB IMIZ LÜTFEN BİZ MAĞDUR ETMEYİN ÇOK ZOR DURUMDAYIZ LÜTFEN SAYGILARIMI SUNUYORUM EFENDİM ??????
 
 27 Temmuz 2024 Cumartesi 09:13
AKP'liler şokta :)
Üniversiteyi kazanan öğrenciler dertli: Kiralar yüksek, yurtlar pahalı!
İnşaat/Emlak
27 Temmuz 2024 Cumartesi 08:26

Üniversiteyi kazanan öğrenciler dertli: Kiralar yüksek, yurtlar pahalı!

Son iki yıl içerisinde bütçesine uygun ev veya özel yurt bulamadığı için sıkıntı yaşayan üniversite öğrencilerini yine aynı sorun bekliyor. En düşük öğrenci yurdu ücreti yıllık 120 bin liradan başlarken, bu rakam 260 bin liraya kadar çıkıyor. İki kişinin kalabileceği 1+1 evlerin fiyatları da 25 bin lira dolayında. Öğrenci yurdu işletmecisi Murat Baran, özel yurtların 12 bin yatakla yeni misafirlerini beklediğini söyledi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Dokuz üniversiteli İzmir, 2024-25 eğitim öğretim yılında üniversite hayatına başlayacak binlerce yeni misafirini bekliyor. Öğrenciler, şu günlerde tercih yapmakla meşgul. 2 Ağustos’a kadar tercihlerini yapacak olan öğrenciler, kayıt işlemlerini de 19-23 Ağustos arasında yapacak. Elektronik kayıtlar da 19-21 Ağustos tarihlerinde alınacak. Bu takvim işlemeye başlarken, üniversiteye yeni başlayacak öğrenciler ve veliler, barınma sorununu nasıl çözecekleri konusundaki belirsizliği aşmak için şimdiden kafa yormaya başladılar.

DÖRT KİŞİLİK ODADA KİŞİ BAŞI ÜCRET, YILLIK 75 BİN LİRADAN 120 BİN LİRAYA ÇIKTI
İzmir’de KYK yurtlarında toplam 18 bin yatak bulunurken, özel yurtlardaki yatak sayısının da 12 bin dolayında olduğu konuşuluyor. Bornova, Bayraklı, Buca, Narlıdere, Karabağlar, Balçova ve Karşıyaka belediyelerine ait yurtlar da yaklaşık 1000 yatak kapasitesine sahip. İzmir’deki üniversitelerde önümüzdeki eğitim yılında yaklaşık 200 bin öğrencinin okuması beklenirken, bu kadar öğrencinin nerede barınacağı da kocaman bir soru işareti olarak duruyor. Geçen yıl dört kişilik odada kişi başı yıllık 75 bin lira olan yurt ücreti, bu yıl en düşük 120 bin lira oldu. İki kişilik odada kişi başı yıllık 95 bin lira olan ücret de bazı yurtlarda 260 bin liraya kadar yükseldi.  Uzun yıllardır özel öğrenci yurdu işleten Murat Baran, konut kiralarının da yurt ücretlerinin de ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullara paralel olarak arttığına dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:

BARAN: YURTTAKİ KONFOR, EVLERDE YOK
“Özel yurtlara yatırım yapan pek yok. Çünkü çok yüksek maliyetli bir yatırım ve bu işin çok büyük sorumluluğu var. Yurt açmak yerine insanlar artık 1+1 bir evler yapıyor, öğrenciler için. Vergisi yok, algısı yok, haliyle bu yönde yatırımlar hızla devam ediyor. Öğrencinin başına bir şey gelse, sorumluluğun yok. Yurtlar, bu açıdan daha güvenli. Evet; yurt ücretlerinde bir artış oldu ama kiralar da düşük sayılmaz. Bugün 1+1 öğrenci evinin kirası ortalama 25 bin lira. Pandemide benim gibi özel yurt işletenler çok büyük zarara uğradılar. Devletten bir kuruş yardım alamadık. Pandemide bir tane yurdumu elden çıkarmak zorunda kaldım, kirasını ödeyemediğim için… Şu anda İzmir, Aydın ve Nazilli’de 5 özel öğrenci yurdu işletiyorum. Geçtiğimiz Nisan ayında yaptığım kampanya kapsamında iki kişilik odalarda aylık kişi başı fiyat, 18 bin liraydı. Akademik yıl 10 ay olduğuna göre, yıllık 180 bin lira. Tek kişilik oda fiyatı yıllık 260 bin lirayı buluyor. Dört kişilik odaların fiyatı, kişi başı aylık 12 bin, yıllık 120 bin lira. Bazı yurtlar var, dört kişilik odaları kişi başı aylık 18 bin liraya satıyor. Bu paranın içinde, haftanın 7 günü sabah kahvaltısı ve akşam yemeği var.  24 saat sıcak su var, kesintisiz internet var. Bazı yurtlar çamaşır hizmeti için küçük de olsa para istiyor ama çoğunluk, bu hizmeti ücretsiz veriyor. Özel yurtlardaki konforu, konutlarda bulmak zor.”

YURT İŞLETMECİSİNDEN VELİLERE TAVSİYE
Öğrencilerin açıkta kalmaması için yurt işletmecilerinin mutlaka gereken katkıyı koyacağına vurgu yapan Murat Baran, özellikle üniversite hayatına yeni başlayacak öğrencilerinin velilerine bazı tavsiyelerde bulundu:

“Bazı aileler, yurt ücretlerinin yüksekliğini gerekçe göstererek, iki öğrenci için 20 bin liraya ev tutarak daha ekonomik olacağını düşünüyor. Bence bu doğru bir düşünce değil. Öğrenci eve geçince, elektrik, su, internet faturası ödeyecek, ısınma bedeli ödeyecek. Yeme içme için harcama yapacak. En önemlisi, güvenlik… Bir kız veya erkek öğrenci evde kalsa, bunlar sonuçta ergen ve ilk defa şehirlerinden, ailelerinden uzaktalar. Telefonla çocuğa ulaşamadığınızda ne yapacaksınız? Bence en az bir yıl, hatta iki yıl, çocuklar çevreyi tanıyıncaya kadar, aileden, şehirden ayrılmış olmanın sıkıntılarını aşıncaya dek, yurtta kalmasında fayda var. Unutmayalım, ortam kötü. Çünkü yurda giriş çıkış saatleri belli. Hiç olmazsa burada nereye gitti, ne zaman geldi, bilirsiniz. Kiralık konutlar ve özel yurtlar, KYK yurtlarında kendilerine yer bulamayan öğrencilere barınma sorunu yaşatmaz diye düşünüyorum
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Ceren Deniz'in ailesinden tepki var: Zafer kazanmışçasına adliyeden ayrıldılar!
Güncel
27 Temmuz 2024 Cumartesi 14:37

Ceren Deniz'in ailesinden tepki var: Zafer kazanmışçasına adliyeden ayrıldılar!

İzmir'in Konak ilçesinde sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz'in ailesinin avukatı Ayşe Sarıçiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve eski belediye başkanı Tunç Soyer'in dün yargılama sürerken adliyeye gidip açıklama yapmalarına tepki gösterdi. Çiçek "Gözaltına alınan şahıslar mahkemece serbest bırakıldıktan sonra gülerek zafer kazanmışçasına adliyeden ayrılmışlardır. Soruşturmanın mağdur tarafında genç yaşta yaşamı sona ermiş 2 insan olduğu asla unutulmamalıdır. " ifadelerini kullandı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Sarıçiçek yaptığı açıklamada, yaşamını yitiren Deniz ve İnanç Öktemay'ın acılarının taze olduğunu, bu süreçte vicdan sahibi herkesin adaletin tecelli edip sorumluların hak ettiği cezaları almasını istediğini belirtti.

Soruşturma kapsamındaki gözaltı kararlarının Büyükşehir Belediyesinde panik ve tepkiye neden olduğunu öne süren Sarıçiçek, "Büyükşehir Belediyesinin yeni başkanı Cemil Tugay ve eski belediye başkanı Tunç Soyer, gözaltı kararlarından sonra peş peşe açıklamalarda bulundu ve personellerine destek olmak için adliyeye geldi. Belediye başkanlarının koşarak adliyeye gelme görüntüsü, akıllara 'Belediye bu suça iştirak eden suçlu ve sorumluların bulunmasını istemiyor mu?' sorusunu getiriyor." dedi.

Sarıçiçek, gözaltı kararlarının güvenlik tedbiri olduğunu, bu anlamda Büyükşehir Belediyesindeki telaşa anlam veremediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Soruşturma kapsamında İZSU Genel Müdürü ve üst düzey bazı yöneticilerin gözaltına alınması sonrasında bazı CHP milletvekillerinin yaptığı sert açıklamalar ve belediye başkanlarının soruşturmanın yürütüldüğü adliyeye gelerek gövde gösterisi yapması adli mercileri etkilemeye yöneliktir. Bu davranışlar doğru değildir. Gözaltına alınan şahıslar mahkemece serbest bırakıldıktan sonra gülerek zafer kazanmışçasına adliyeden ayrılmışlardır. Soruşturmanın mağdur tarafında genç yaşta yaşamı sona ermiş 2 insan olduğu asla unutulmamalıdır. Herkesin sükunetle ve yargıyı etkilemeye çalışmadan, müdahale etmeden süreci takip etmesi lazımdır. İzmir'in göbeğinde tüm vicdanları sızlatan bir olay yaşandı. Bunun sorumlularının bulunması hepimizin isteği. Sürecin sağlıklı yürümesi için de herkesin adli makamlara saygı duyması ve güvenmesi gerekir."

Sarıçiçek, yargıyı etkilemeye ve soruşturmayı saptırmaya yönelik her türlü açıklama ve davranışta bulunan kişileri kınadıklarını sözlerine ekledi.

OLAY VE SORUŞTURMA
Konak ilçesinde 12 Temmuz'da sağanak sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 51 şüpheliden 48'i yakalanmıştı. Bu kişilerden 14'ü tutuklanmıştı.

Bilirkişi raporunun hazırlanmasının ardından gözaltına alınan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ve eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ile Gdz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel'in de aralarında bulunduğu 10 zanlı dün adliyeye sevk edilmiş, Erdoğan, Köseoğlu ve Yüksel'in de aralarında bulunduğu 8 kişinin yurt dışına çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmasına, 2 kişi için ise ev hapsine karar verilmişti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise süreci takip için gittiği İzmir Adliyesinde gazetecilere açıklamalarda bulunmuştu.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

İZSU’nun eski genel müdürü Köseoğlu: Arkadaşlarımızın özgürlüğe kavuşacağına inanıyorum
Yerel Yönetimler
27 Temmuz 2024 Cumartesi 12:14

İZSU’nun eski genel müdürü Köseoğlu: Arkadaşlarımızın özgürlüğe kavuşacağına inanıyorum

İzmir'de yaşanan elektrik faciasının ardından gözaltına alınıp ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan İZSU'nun önceki genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu " İzmir’e, idari görevi dışında bir inşaat mühendisi olarak hizmet etmiş kişi olarak söylemeliyim ki tek beklentimiz soruşturma sırasında tedbir amaçlı tutuklanan arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasıdır. Daire başkanından en alt kademede görev yapan tüm İZSU çalışanlarımızın serbest kalacağına inanıyorum." açıklamasında bulundu.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEDESONSÖZ - İzmir’de Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesi ile ilgili olarak yürütülen adli soruşturmada hali hazırda Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı görevini yürüten İZSU’nun önceki dönem genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu da gözaltına alınmıştı. Hıdır adliyedeki işlemlerin ardından çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Köseoğlu yazılı açıklama yaptı. İZSU’nun teknik bir kusurunun olmadığının altını çizen Köseoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Öncelikli olarak hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı dilerim. 12 Temmuz günü hepimizi üzen ve derinden yaralayan bir olay yaşadık. İZSU Genel Müdürlüğü görevimden ayrıldıktan sonra başladığım Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevindeyken acı olayı takip ettim. Sonrasında sebeplerine, olayın oluş sürecine ve yapılan işlemlerine ayrıntılı olarak bakma fırsatım oldu. Soruşturmayı yürüten savcılık tarafından görevlendirilen, uzman kurum ve kuruluşların bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı gibi İZSU gibi teknik bir kurumun burada kusuru yoktur. Ben en başından bu yana altını çizerek ısrarla bunu savundum. İzmir’e hizmet eden 7 bin kişinin çalıştığı teknik bir organizasyonu yöneten ve idare edenlerin de mazgal, yağmursuyu hattı, bina bağlantı yerlerine yapılan işlemleri takip etmesi gerçekten mümkün değildir. Her acı olaydan hepimizin elbette ders çıkarması gereken noktalar vardır. Bunu da şu kurum, bu kurum diye ayırmak doğru değildir. Kenti yöneten yerel yöneticilerden, idari temsilcilere, siyasetçilerden bürokrasiye kadar herkes kendi açısından değerlendirme yapabilir. Ama önemli olan objektif, günün koşullarında ve olay günü yaşanan hava şartlarını da içine alacak bir değerlendirmedir. Konu bundan sonra yargının vereceği kararlarla şekillenecektir. İzmir’e, idari görevi dışında bir inşaat mühendisi olarak hizmet etmiş kişi olarak söylemeliyim ki tek beklentimiz soruşturma sırasında tedbir amaçlı tutuklanan arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasıdır. Daire başkanından en alt kademede görev yapan tüm İZSU çalışanlarımızın serbest kalacağına inanıyorum. İddianamenin hazırlanması ve yargılama safhalarının da hemşehrilerimizin vicdanları rahatlatacak bir şekilde tamamlanacağını düşünüyorum”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Etki ve tesir
 27 Temmuz 2024 Cumartesi 13:40
Öngörülebilir ve önlenebilir bir kaza ve her iki tarafta kusurlu diyor raporda. Sen de utanmadan çıkıp kusurumuz yok diyorsun. Yalan bunların sermayesi olmuş.
AK Partili Ayvalı'dan CHP'lilere 'elektrik faciası' çıkışı: Siyasi şova çeviriyorlar!
Politika
27 Temmuz 2024 Cumartesi 13:29

AK Partili Ayvalı'dan CHP'lilere 'elektrik faciası' çıkışı: Siyasi şova çeviriyorlar!

İzmir'de 2 kişinin ölümü ile sonuçlanan elektrik faciasıyla ilgili CHP'li vekillerin ve belediye başkanlarının yaptıkları açıklamaları eleştiren AK Parti MKYK üyesi Cemil Ayvalı "Bir yargı süreci işliyor ve sorumlular hesap vermek yerine meseleyi siyasi şova çeviriyorlar. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Tunç Soyer, CHP Milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları mahkeme önünde İZSU Genel Müdürünü kahramanlaştırmaya çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEDESONSÖZ -  AK Parti MKYK üyesi, Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı, İzmir'in Konak ilçesinde sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüne ilişkin, sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. 

AK Parti'nin yaşananlara siyaset karıştırmamaya özen gösterdiğini belirten Ayvalı CHP'lilerin süreci siyasi şova çevirmekle suçladı. İZSU Genel Müdürünün kahramanlaştırmaya çalışıldığını kaydeden Ayvalı sorumluların perdelenmeye çalışıldığını ileri sürdü. 

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

İzmir Alsancak’ta iki vatandaşımız İZSU’nun ciddi ihmalleri nedeniyle elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Partimiz sürecin başından bu yana yaşanan hadisenin hassasiyetine saygı duyarak bu meseleye siyaset karıştırmamaya özen gösterdi.

Bir yargı süreci işliyor ve sorumlular hesap vermek yerine meseleyi siyasi şova çeviriyorlar.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Tunç Soyer, CHP Milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları mahkeme önünde İZSU Genel Müdürünü kahramanlaştırmaya çalışıyorlar.

Vefat eden vatandaşlarımızı nesneleştirip ama’lı cümlelerle böyle bir acı olaydan bile rant devşirme derdindeler.

İzmir’de insanlar mazgallara basmaya korkar oldu.

Cemil Tugay, böyle başka bir acı yaşanmasın diye bir çalışma ortaya koyacağına şüphelilere sahip çıkarak sorumluluklarını perdelemeye çalışıyor.

Her şeyden önce vefat eden vatandaşlarımızın geride bıraktıklarını yaralıyor.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

AK Partili İnan'dan alkış eleştirisi: Ölümlerin sorumlusu CHP kutlama yapıyor!
Politika
27 Temmuz 2024 Cumartesi 14:51

AK Partili İnan'dan alkış eleştirisi: Ölümlerin sorumlusu CHP kutlama yapıyor!

İzmir’deki elektrik faciası ile ilgili başlatılan soruşturmalar kapsamında gözaltına alınanların serbest bırakılmasının adliyede alkışlı kutlanmasına AK Partili İnan tepki gösterdi. İnan “Alsancak'ta elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın yaşadığı felaket, milletimizde bir travma oluşturmuşken, ihmalleriyle ölümlerin sorumlusu olan CHP yöneticileri İzmir Adliyesinde kutlama yapıyor." ifadeleri kullandı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEDESONSÖZ - İzmir’de Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesi ile ilgili olarak yürütülen adli soruşturma kapsamında aralarında İZSU ve GDZ genel müdürlerinin de olduğu 7 kişi gözaltına alınmış, gözaltına alınanlar adli kontrol şartıyla salıverilmişti. Gözaltındakilerin serbest bırakılması esnasında adliye önünde toplananların alkışlı kutlama yapması tepkileri beraberinde getirdi.

Son olarak AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan sosyal medya hesaplarından açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Hata, kusur, noksan, ihmal, suç ve tüm olumsuzluklar kendilerine ait olunca hak, hukuk ve millet tanımayan bir zihniyetle mücadelemiz devam ediyor!

Alsancak'ta elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın yaşadığı felaket, milletimizde bir travma oluşturmuşken, ihmalleriyle ölümlerin sorumlusu olan CHP yöneticileri İzmir Adliyesinde kutlama yapıyor.

Konak Belediye Başkanı'nın, selden bir gün sonra gülerek yaptığı açıklamaya tepkiler sürerken utanma duygusunu kaybeden CHP'li yöneticiler bırakın halka hesap vermeyi; milletin inadına nispet yapıyorlar, hiçbir şeyin umurlarında olmadığını alenen ilan ediyorlar.

Her afet ve felakette olduğu gibi 2020 İzmir depreminde de hayatını kaybeden 117 hemşehrimize de aynı saygısızlığı yaptınız.

Bu milletin yaşadığı acılara, hissettiği duygulara da düşman oldunuz, saygınız kalmadı. Yaptığınız hatalardan ders almadınız. Bu gidişle de kendinize dair hiçbir özeleştiri yapmayacaksınız. Ancak biz sizin beceriksizliğiniz yüzünden aynı acıları yaşamaya mecbur değiliz.

Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın ölümlerinde kimin işbilmezliği varsa, kimin ihmali söz konuysa farketmeksizin, adli kurumlara yardımcı olun, adil yargılamayı etkilemekten uzak durun!

İzmir ve İzmirliler adına konunun takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz, Türkiye’nin vicdanını yaralayan bu hadisenin CHP tarzı bir oldu bittiye getirilmesine müsaade etmeyeceğiz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 27 Temmuz 2024 Cumartesi 15:49
E bunların karakteri böyle. Ölümler falan bunların umurunda olmaz. Allah korusun İzmir de bir deprem olsa 3 gün geçmeden sağa sola pislik atmaya başlarlar. Yine devlet ve hükümet vatandaşın yardımına koşar. Bu ahlaksızlar enkaz üstünde tepinir havlar. Sonra def olur gider. Daha önce olduğu gibi. Depremzedelerden oy alamadıkları için bu ahlaksızlar misafirhanelerden çıkardılar ya.
Haraç çetesine suçüstü!
Güncel
27 Temmuz 2024 Cumartesi 11:36

Haraç çetesine suçüstü!

İzmir'in Ödemiş ilçesinde, 'tehdit' ve 'şantaj' ile esnaftan haraç aldıkları belirlenen H.D. ve R.G., yakalanıp, tutuklandı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İzmir Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Ödemiş Büro Amirliği ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, bir süredir Ödemiş'te esnaftan tehdit yoluyla haraç alındığı ihbarı üzerine çalışma başlattı. Kimlikleri tespit edilen şüpheliler H.D. ve R.G., teknik ve fiziki takibe alındı.

Şüpheliler haraç almaya çalışırken, düzenlenen operasyonda suçüstü yakalandı. Şüphelilerin üzerinde yapılan aramada suçtan elde edildiği değerlendirilen bir miktar para ele geçirildi. Gözaltına alınan H.D. ve R.G., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Öte yandan şüphelilerin yakalandığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.(DHA)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Avrupa hayalleri yarım kaldı!
Güncel
27 Temmuz 2024 Cumartesi 07:38

Avrupa hayalleri yarım kaldı!

İzmir'in Urla, Menderes ve Seferihisar ilçeleri açıklarında 129 düzensiz göçmen yakalandı, sürüklenen 21 göçmen kurtarıldı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Sahil Güvenlik Komutanlığının internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Seferihisar, Menderes ve Urla ilçelerinde 16'sı karada, diğerleri lastik botlarla hareket halinde olmak üzere toplam 129 düzensiz göçmen yakalandı.

Urla ilçesi açıklarında içerisinde düzensiz göçmenlerin olduğu lastik botun motor arızası nedeniyle sürüklendiği ve yardım talebinde bulunulduğu bilgisi üzerine ise bölgeye Sahil Güvenlik gemisi yönlendirildi.

Ekipler, lastik bottaki 21 düzensiz göçmeni kurtardı.

Düzensiz göçmenler, işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderildi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Büyükşehir'de parola: Yeni nesil belediyeciliği!
Yerel Yönetimler
27 Temmuz 2024 Cumartesi 09:45

Büyükşehir'de parola: Yeni nesil belediyeciliği!

İzmir'in geleceğini İzmir Planlama Ajansı ile yeniden şekillendiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, çalışmalarını sürdürdüğü 2025-2029 Stratejik Planı’nın ana kavramlarından olan “Yeni Nesil Belediyeciliği” masaya yatırdı. Büyükşehir, bu anlayışla gelecek 5 yıl boyunca toplumsal eşitlik ve adaleti sağlamak için çalışmalarını yürütecek, katılımcı uygulamaları güçlendirecek, hem kentin hem kurumun krizlerle mücadele kapasitesini geliştirecek.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir'e daha kaliteli hizmet sunmak, iklim, su, gıda gibi geleceğin krizlerine karşı önlem almak için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ile 2025-2029 Stratejik Planı’nı şekillendirmek için çalışmalarını sürdürüyor. “Yeni Nesil Belediyecilik” anlayışının da önemli yer bulacağı Stratejik Plan, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının ve müdürlerin katıldığı toplantıda tartışıldı. 
Programda, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi ve İzmir Planlama Ajansı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman, “Yeni Nesil Belediyecilik” başlığı ile sunum yaptı. Fikret Adaman, “Dünyada neoliberal politikalar nedeniyle sosyal alanda devletin verdiği destek büyük ölçüde çökmüş durumda. Türkiye'de olduğu gibi dünyanın diğer yerlerinde de sosyal alandaki hizmetler merkezi yönetimlerin sorumluluğunda. Merkezi yönetimin geri çekilmesi ile yerel yönetimler devreye giriyor. Bu bir yandan politik, bir yandan da vicdani bir durum. Tüm bunlara bakıldığında yerel yönetimlerin yeni bir anlayışla ileriye bakması gerekiyor dedi. Yeni Nesil Belediyeciliği alışıldık belediyecilik söylemlerinin ötesinde geniş ufka bakabilen, yerel ve küresel ölçekte uzlaşılan ilkeler ve amaçlar üzerinden ve ezber bozan uygulamalar olarak algılamamız gerek” dedi.  

“İzmir daha sıcak olacak”
2074 yılına dair tartışılan senaryoları yorumlayan Prof. Dr. Fikret Adaman, iklim krizinin dünyaya, Türkiye'ye ve İzmir'e etkilerine değinerek, “İklim krizine dair önlem alınmazsa, bizi ne tür sıkıntılar bekliyor? İzmir'de yaşayan biri 'Hava çok sıcak, nem çok yüksek. Ne yapacağız' diye düşünebilir. Ama biraz daha geniş düşündüğümüz zaman tarımsal üretimin ve tarım odaklı kırsal havzaların çok ciddi darbe alacağı ve krizlerle boğuşacağı anlamına geliyor. 2020'de yapılan bir çalışmaya göre, 2030'da bazı önemli ürünlerde yüzde 8 oranında verim kaybı bekleniyor. İzmir'de hortumlar olmaya başlayacak. İzmir daha sıcak olacak. Dünya ve Türkiye kötüye gidiyor. İzmir nasıl daha iyi olabilir? 2074 hedeflerine nasıl ulaşabilir? Bunların tartışmasını yaparken toplumsal olarak neredeyiz, ekolojik olarak neredeyiz? 'İzmir nereye gidiyor' derken, İzmir'deki farklı sosyo-ekonomik grupların durumuna bakmak lazım. Bunların üzerinde çalışmak lazım” dedi. 

“Ezber bozmamız lazım”
Yeni Nesil Belediyecilik ilkeleri çerçevesinde gücün demokratikleştirilmesi gerekliliğini savunan Prof. Dr. Fikret Adaman, katılımcı karar alma mekanizmalarının önemi üzerinde durdu. Adaman, “Bireysel çözümler yerine toplum, grup odaklı çözümlere yönelmeliyiz. Uzun soluklu bakabilmek de önemli. Nasıl bir kalkınma istiyoruz? Zengin bir kent olalım. Bu mu derdimiz, yoksa başka bir şey mi? Kalkınma konusunu tartışmamız gerekiyor. Bireysel çözümler yerine toplum odaklı çözümlere ulaşabilir miyiz? Yaptığımız işlerin başkalarına olumsuz etkilerini azaltmamız lazım. Bunlar üzerine düşünelim. Hepinizin sorumlulukları var. Ezber bozmamız lazım” diye konuştu. 

“Yaşam kalitesini sağlamak bir hedef olabilir”
İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu da “Başarının ölçüsü ne olacak” diye sordu. Velibeyoğlu, “Başarının ölçüsü büyüme mi olacak yoksa ortaklaştığımız ilkeler mi? Yoksa bunlara doğru attığımız adımlar mı olacak? Başarıyı bir amaç üzerinden tarif ettiğimiz zaman hepimizin, kentlinin yaşamına dokunan nihai bir şey var. O da yaşam kalitesi. Yaşam kalitesini sağlamak bir hedef olabilir. Bu hedefi gerçekleştirebilmek için yapabilirlikleri geliştirmek gerekiyor. Kişinin kapasitesini, yapabilirliklerini geliştirmek çok önemli. Mesela bunu bir hedef olarak aldığımız zaman, Stratejik Plan'daki faaliyetlerimizi buna göre tekrar düzenleme gereği doğacak” dedi. 

“2074 hedefini birlikte oluşturmak istiyoruz”
İzmir Planlama Ajansı çatısı altında Vizyon 2074 için çalışmaların başladığını anımsatan Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi: “2030'a kadar bizi bağlayan bir ulusal hedef var. Bir de kendi kurumsal stratejik planımız var. Bir de Misyon Kent hedefimiz var. İzmir 2030'a kadar karbon nötr kent olmayı taahhüt ediyor. Bu bir hedef deklarasyonu. Hedef yapılabilir ölçüde olduğu zaman iddialı olmasında sorun yok. Bunlar bizim bağlamlarımız, bunların içinde hareket edebiliyor olmamız lazım. Kentin planlarının da yenilenmesi gerekiyor. 2074 hedefini birlikte oluşturmak istiyoruz. Bunu yapabilmek için de başlangıç noktalarına ihtiyaç var. Nereden başlayacağız? Beni o senaryoya götürecek başlangıç noktaları ne? Benim hangi başlangıç noktalarım var ve 'Buradan daha iyi nerelere gidebilirim' konusunu düşünmeye başladığımız zaman karşımıza 'Ben buna bir günde gidemeyeceğim. O zaman bir geçiş tarif etmem lazım. Biz o geçişin 5 yıllık halkasını tasarlıyoruz. Veya 50 yılın 5 yılını tasarlıyoruz diye düşünmemiz lazım. Bu geçişin adil olması lazım.” 
Stratejik plan kapsamındaki çalışmalar bu adil ve dengeli geçişi tarif eden “İzmir Gevrek Modeli” sunumuyla devam edecek.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ezber bozulmuş zaten Kamu hizmetinde ayrımcılık
 27 Temmuz 2024 Cumartesi 12:43
Evet evet yeni nesil belediyecilik ; İzmir çevre otobüslerinde , İZMİR merkez ilçelerindeki toplu ulaşım araçlarında uygulanan 90 dakika ücretsiz aktarma hakkı YOK. Toplumsal eşitlik ve adalet bu olsa gerek . Toplumun belli bir kesimine 90 dakika ücretsiz aktarma hakkı ( İzmir merkez ilçeler ) VAR. Belli bir kesimine aktarma hakkı ( İzmir çevre ilçeler ) YOK . Ezber bozulmuş mu ?
 Lombak
 27 Temmuz 2024 Cumartesi 12:40
Şu cafcaflı sunumlara bayılıyorum yav :)))
 
 27 Temmuz 2024 Cumartesi 12:29
Fular takınca daha mı entel görünüyorlar. Bu sıcakta biraz garip duruyor.
Başkan Yıldız'dan o haberlere tepki: Hayal ürünü!
Yerel Yönetimler
27 Temmuz 2024 Cumartesi 15:57

Başkan Yıldız'dan o haberlere tepki: Hayal ürünü!

Akrabalarını işe soktuğuna dair haberlere tepki gösteren Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız "Bazı basın organlarında, baldızım ve eniştemi önemli görevlere atadığıma ilişkin bazı haberler yer almıştır ki; ortaya atılan bu iddia tamamen asılsızdır, hayal ürünüdür." dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEDESONSÖZ - Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, bazı sitelerde çıkan akrabalarını işe aldığına dair iddialara yanıt verdi. İddiaların hayal ürünü olduğunu olduğunu belirten Yıldız açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

Kamuoyunun Dikkatine!

Bazı basın organlarında, baldızım ve eniştemi önemli görevlere atadığıma ilişkin bazı haberler yer almıştır ki; ortaya atılan bu iddia tamamen asılsızdır, hayal ürünüdür.

Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in dediği gibi;

“Bizler, bu belediyeleri eşe dosta iş sağlamak için kazanmadık!”

Başkan olarak şahsımı ve belediyemizi itibarsızlaştırmayı, suyu bulandırmayı hedefleyen bu tür girişimlere itibar etmeyeceğinizi iyi biliyorum. 

Çiğli’ye hizmet ederken, geleceğimizi inşa ederken; liyakat ve hakkaniyetin önceliğim olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Eğrinin gölgesi dahi eğridir.

Biz doğru olanı yapmaya devam edeceğiz.

Saygılarımla…

*Nepotizm: 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Antik kentte Fazıl Say gecesi!
Güncel
27 Temmuz 2024 Cumartesi 07:44

Antik kentte Fazıl Say gecesi!

İzmir Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) tarafından düzenlenen 37. Uluslararası İzmir Festivali, kapanışını Fazıl Say ve Şef Nil Venditti yönetimindeki İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Senfoni Orkestrası (AASSO) konseriyle yaptı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Bergama Asklepion'da gerçekleştirilen konserde dünyaca ünlü piyanist Say, Beethoven'in Do minör 3 numaralı piyano konçertosunu seslendirdi.

Konserin ikinci yarısında Şef Nil Venditti yönetimindeki Ahmed Adnan Saygun Senfoni Orkestrası, Edward Elgar'ın "Enigma Varyasyonları"nı çaldı.

Kapanış konseri, festival izleyicilerine teşekkür mahiyetinde ücretsiz gerçekleşti.

37. Uluslararası İzmir Festivali, 7 Haziran'da piyanist Gülsin Onay'ın Franz Liszt Oda Orkestrası ile düzenlediği konserle başlamış, aralarında dünyaca ünlü sanatçıların da sahne aldığı çok sayıda etkinlik gerçekleştirilmişti.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DEÜ'de devir teslim... Yeni rektörden ilk mesaj!
Güncel
27 Temmuz 2024 Cumartesi 09:48

DEÜ'de devir teslim... Yeni rektörden ilk mesaj!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) rektörü olarak atanan Prof. Dr. Bayram Yılmaz, devir teslim töreniyle görevine başladı. DEÜ Rektörlük binasında yapılan törende Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mahmut Ak’tan görevini teslim alan Rektör Yılmaz, “Ülkemizin en değerli yükseköğretim kurumlarından birinde olmanın gururunu yaşıyorum. Burada son derece nitelikli öğretim üyelerimiz ile görev süremiz boyunca başarılarımızı artıracağımıza olan inancım sonsuz” dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Resmi Gazete’nin 26 Temmuz 2024 tarihli sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan atama kararnamesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlük görevine atanan Prof. Dr. Bayram Yılmaz, düzenlenen devir teslim töreni ile görevine başladı. DEÜ’de rektörlük görevini 16 Şubat 2024 tarihinden bu yana vekaleten yürüten Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Üyesi Prof. Dr. Mahmut Ak, DEÜ’nün yeni Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz’a görevini devrederek, başarı dileklerinde bulundu.

DEÜ Rektörlüğü Senato Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Prof. Dr. Bayram Yılmaz, DEÜ’nün kendisi için önemine değinerek, “Öncelikle önemli bir geçiş sürecinde Üniversitemize büyük emeklerle vekalet eden YÖK Yürütme Kurulu Üyemiz Prof. Dr. Mahmut Ak Hocamıza teşekkür ediyorum. Kendisinin de bundan sonra bizlere sunmayı sürdüreceği destek ile kurumumuzu daha ileriye taşıyacağımıza olan inancım sonsuz. Bilindiği gibi DEÜ araştırma üniversitesi liginde olan bir yükseköğretim kurumudur. Bu lige girmek önemliydi ve görev süremizce bu ligde kalabilmeyi başarmak için tüm mensuplarımızla çalışmalarımızı titizlikle sürdüreceğiz. Burada çok nitelikli öğretim üyelerimiz var. Bu bizler için büyük bir şans ve el birliği ile görev süremiz boyunca başarılarımızı katlayacağız” dedi.

“DEÜ’YÜ TANIDIKÇA SAYGIM ARTTI”
Konuşmasının devamında, İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) müdürlüğü görevi sürecinde Dokuz Eylül Üniversitesi ile yakın ilişkiler kurduklarını ve kurumu yakından tanıma fırsatı bulduğunu ifade eden Rektör Bayram, “Bugüne kadar devletimizin müstesna kurumlarında görev yapma şansım oldu. Son olarak İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi müdürlüğü için görevlendirildim. Her ne kadar 2018 yılında kurumdan ayrılmış olsa da İBG’nin kucağında büyüdüğü yer Dokuz Eylül Üniversitesi’dir. Bu geçen 7 ay içerisinde hem merkezimizi tanıyıp geliştirirken hem de Dokuz Eylül Üniversitesi ile yoğun temaslar içindeydik. Bu da bana Üniversitemizi, akademisyenlerimizi ve şehrimizi yakından tanıma fırsatı sundu. Tanıdıkça da kurumumuza olan saygım arttı. Bu süreç benim için önemliydi ve geldiğimiz noktada Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından böyle kıymetli bir görevin tarafıma tebliğ edilmesinden dolayı büyük gurur duydum. Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Allah utandırmasın diyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi, Türkiye’nin en saygın yükseköğretim kurumlarından birisi. Üniversitemiz için hep birlikte elimizi taşın altına koyacak, uluslararası rekabet ve yükselişimizin sürmesi için başarılarımızı artıracak, geliştirmeye ihtiyacımız olan alanlarda ise daha yoğun çalışmalar yürüteceğiz” ifadesinde bulundu.  

“DEÜ’NÜN GELECEĞİ AYDINLIK”
Prof. Dr. Mahmut Ak ise konuşmasında, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin geleceğinin aydınlık olduğunu vurgulayarak, “Dokuz Eylül Üniversitesi bir Araştırma Üniversitesi. Rektörlük görevine atanan kıymetli hocamız Prof. Dr. Bayram Yılmaz’ın da bir araştırma merkezi başındayken buraya gelmesi Üniversitemiz için büyük bir şans. Kurumumuzun geleceği aydınlıktır diyebilirim. Umuyorum ki çalışmalarıyla DEÜ’yü daha ileriye götürecektir. Kendisine görevinde başarılar diliyorum” diye konuştu.

Konuşmaların sonunda Prof. Dr. Ak, DEÜ’nün yeni Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz’a DEÜ rozeti takarak çiçek verdi ve cübbeyi giydirdi. Cübbesini giyen Rektör Yılmaz’ı tebrik eden Ak, törene katılan Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi temsilcilerine de teşekkür etti.

PROF. DR. BAYRAM YILMAZ KİMDİR?
Daha önce İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nde Müdür olarak görev yapan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, aynı zamanda Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı görevindeydi. Mesleki kariyeri başarılarla dolu olan Yılmaz, 1971 yılında Rize’de doğdu. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde tamamlayan Rektör Yılmaz, Doktorasını 1997 yılında University of Glasgow’da, Tıp Fakültesi Fizyoloji Enstitüsü’nde yaptı. State University of New York at Albany & WHO Collaborating Center danışma kurulu üyesi olan Yılmaz’ın araştırma alanları arasında nöroendokrinoloji, nörobilim, üreme endokrinolojisi ve endokrin bozucular bulunmaktadır. Uluslararası dergilerde 150 makale, ulusal dergilerde 18 makalesi yayımlanan Yılmaz’ın çalışmaları 6 binden fazla atıf almıştır. Son olarak Rektör Yılmaz, 2024 mayıs ayında aralarında Nobel ödüllü araştırmacıların da yer aldığı Dünya Fizyoloji Birliği IUPS Akademi üyeliğine seçilmiştir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Başkan Duman'dan Kuruçeşme mesaisi... Sorunlara yerinde  çözüm!
Yerel Yönetimler
27 Temmuz 2024 Cumartesi 12:51

Başkan Duman'dan Kuruçeşme mesaisi... Sorunlara yerinde çözüm!

Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, Kuruçeşme Mahalle ziyareti esnasında Hacı Bektaş Veli Parkı’nı yenileyecekleri müjdesini vererek park için hayata geçirecekleri modern projeden bahsetti.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Katılımcı ve şeffaf yönetim anlayışından hareketle ilçede bulunan tüm mahalleleri tek tek dolaşan Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, bu defaki ziyaretini Kuruçeşme Mahallesi’ne gerçekleştirdi. Mahalle Muhtarı Hasan Batuş ile sokakları dolaşan Başkan Duman, çözüm bekleyen noktaları tespit ederek gerekli notlarını aldı.
Mahallede bulunan Hacı Bektaş Veli Parkı’nı gezen Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, seçim döneminde bölgeyi ziyareti esnasında parktaki eksiklikleri gördüğünü bu nedenle parka yeni bir çehre kazandıracak bir projeyi hayata geçirmek için çalıştıklarını söyledi. Duman, projeyi şu sözlerle açıkladı:
”Seçim esnasında parkın durumunu gördüğümde bir mimar olarak rahatsızlık hissettim. Bu parkımızı tekrar elden geçirip baştan aşağıya yenileyip, hemen yanı başında bulunan Buca Cem Evi’ni de projeye dahil ederek, modern mimari bir çalışma ile Kuruçeşme halkımıza sunacağız”.

SORUNLARA HIZLI ÇÖZÜM
Kuruçeşme Mahallesi sakinleri tarafından ilgi ve sevgi ile karşılanan Başkan Duman, Buca’yı katılımcı bir yönetim anlayışı ile yönetmek istediklerini  bu anlamda mahalle ziyaretlerinin çok önemli olduğuna dikkat çekti. Başkan Duman, “Tam bir makine gibi çalışan sistem ile sokaklarımızın ve parklarımızın tertemiz olmasını, yol ile ilgili problemlerimizin olabildiğince azalmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bunun için muhtarlarımız ve vatandaşlarımızla sürekli temas halindeyiz. Bu sistem bizlere aynı zamanda hız kazandıran bir sistem. Çünkü sorunu sahadaki ekiplerimizin yanında ben de kendim bire bir yerinde görüyor, ilgili birimlerimizİ harekete geçiriyorum. Süreç uzamadan sorunlar hızlıca halloluyor” diye konuştu.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Sayfa başına gitSayfa başına git